Son Dönemde Yaşananlarla Nasıl Baş Edebiliriz?

Yaşanan olaylarla ilgili keşke elimden bir şeyler gelse ve söyleyecek bir şeylerim olsa da sizlerin kaygılarına şifa olabilsem… Ne yazık ki psikoloji eğitim hayatımda; Türkiye’de kadın cinayetlerinin akıl almaz bir hale geleceği, hayvanların katledileceği ve bebeklerin acımasızca para için öldürüleceği hakkında eğitim almadım… Güvende hissetmiyoruz, refah seviyemiz günden güne düşüyor, insanların kalpleri inanılmaz kararmış durumda, ben de sizler gibi kaygı ve çaresizlik hisleriyle uğraşıyorum. Toplum nasıl bu hale geldi ve ne yapılabilir diye düşünüyorum ama elle tutulur argümanlarım yok. Kendimi güvende hissetmek için yapabileceğim şeyleri düşündüm ve şunlara karar verdim.

1- Komşularımı tanımak ve iletişim halinde olmak

Yaşadığım yerdeki insanların bana ihtiyaçları olabilir ya da benim onlara ihtiyacım olabilir. Ev alma komşu al, komşu komşunun külüne muhtaçtır… atasözlerimiz bile önemini vurguluyor. Biz toplumla yaşayan bir ülkeydik ve bunun dezavantajları yanında avantajları da vardı. Kim kimin çocuğu, ebeveyni, eşi bilinirdi. Ben şu an mahallemde bir çocuk ve yetişkin görsem ailesi mi başka biri mi yanındaki bilemem. Kavga eden bir çift görsem sadece tartışıyor mu işin boyutu şiddete mi gidecek bilemiyorum. Ya da benim başıma bir şey gelse komşularım bana yardım eder mi bilmiyorum. Sağlıklı sınırlar içinde komşuluk ilişkileri yürütüldüğünde şifalı sonuçlar doğabileceğini düşünüyorum. Çocuklar akran olan ya da olmayan komşu çocuklarıyla oynayabilirse, dijital dünyadan uzaklaşacaklar bu sayede bir neslin daha hayatı oyun gibi görme sendromu ortadan kalkabilir. Şiddete değil insan ilişkilerine ve oyun oynamaya yönlendirebiliriz çocukları.

2- Nerede, ne zaman sezgisel de olsa benim, bir kadının ya da çocuğun başına gelebilecek bir terslik sezersem  yetkili birimlere bildirmek.

Sonunda bir şey çıkmayabilir ama çıka da bilir. Ve bu tür şikayetler artarsa insanların bu konuda kendilerine daha iyi sınırlar çizeceğini düşünüyorum. Ne yazık ki cezadan kaçma yöntemiyle toplumlar uzun vadede düzenli bir toplumsal hayata kavuşuyorlar. Refah seviyesi yüksek ülkelerde sokağa işemek bile yüksek ücretlerle cezalandırılıyor. Bizde cezaların yeterli olmadığı aşikar. O yüzden korkmadan, yanlış anlaşılsa dahi şikayet etmek önemli. Açıkcası ben tek yaşıyorum ve evimin önünde ya bir olay olsa ve bunu polise bildirirsem düşüncesi bile korkutuyordu beni. Ya bana bir şey yaparsa gibi korkular yaşıyordum. Umarım yaşamam böyle bir durum ama artık korkumu yenip aramayı planlıyorum. Ne olursa olsun bildirmeliyiz. Yetkilileri de bu konularda çalışmaya böylece zorlayabiliriz. Bir anda bir sürü şikayet gelirse belki de durumun ciddiyetini anlarlar. Canım kadınlar olayları kendi içimizde çözmeye çok alıştık, artık tek başımıza göğüslemeyelim. Polis dışında ulaşabileceğimiz başka kanallar da var. Onları da aşağıya ekleyeceğim.

3- Kendimizi kısıtlamamak

Benim yaşamak istediğim bir hayat var ve korkularla yaşamak istemiyorum. Korktuğum için kıyafetlerimi değiştirmek, gece dışarı çıkmamak ya da erkeklerden korktuğum için onlarla hiç iletişime girmemek… eğer bu tür kısıtlamara kendi içimizde girersek bu kaygının nesiller boyu aktarılacağını ve kadının günlük yaşamdan kısıtlanacağını düşünüyorum. Kendiliğinden bir sosyal hayat cezasını kadınlara yaşatmamalıyız. Öldürenler suçludur,  ölen kadınlar suçsuzdur mağdurdur. Bunun tartışması dahi yapılamaz. Yeterince mağdur kadın varken bir de sosyal ya da iş hayatında kadının ekstra cezalandırılması kabul edilemez. O yüzden canım güzel kadınlar lütfen sesinizi, renginizi kısmayın. Özellikle erkekler hayatınızı güzelleştiren kadın neşesini devam ettirmek için onları güvende hissettirin, onlara değer verin, bütün kadınlara davranışlarınızı düzeltin ve kadınlık kavramını seksist şakalarınıza malzeme yapmayın.

Şu an aklına gelenler bunlar. Sizlerden de fikir almak isterim. Belki yanlış düşündüğüm noktalar da vardır, yapıcı eleştirilerinize açığım. Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.

https://morcati.org.tr/wp-content/uploads/2022/07/Erkeklerin-Siddetine-Karsi-Dur-Yasami-Degistir.pdf